25 Mart 2015 Çarşamba

Puf Poğaça

Ben üniversitedeyken derslerimiz 8 buçukta başlardı ve ben 8 de bineceğim otobüs için 7.45'te uyanırdım. Dolayısıyla ne kahvaltı ne başka bir şey, derse zar zor yetişirdim. Dersin bitiminde de doğru kantine koşardık Nazlı'yla. 1. ve 2. sınıftayken tek alternatifimiz tost veya simitken sonra kantinimiz el değiştirdi ve bizim lale devrimiz başlamış oldu. Yeni kantincilerimiz bayandı hemde çoook beceriklilerdi. Her gün çeşit çeşit pastalar, börekler yaparlar öğlenleri kısırla, dolmayla o soğuk kantini gün havasına sokarlardı. İşte bu poğaçaları da ilk orada yemiştim. Öyle ki uzunca bir süre tek kahvaltımdı kendisi. 

Gel zaman git zaman sanırım 4. sınıfın ortalarında kantinimiz zarar etmeye başladı ve yine devredileceğini öğrendik. Tabi alışmışız 1,5 yıldır löp löp o poğaçaları yemeye. Gidip ablaya siz yoksanız bari tarifi verin dedik ve aldık tarifi:) O gün bugündür de ailemizin tarifi oldu. Elden ele yayıldı :) Benim aklıma ise son zamanlarda (malum sebeplerden) karbonhidrat dışında  bir şey yiyemememden dolayı bu kurtarıcım geldi. Öyle çok yedim ve hala yemeye devam ediyorum ki... Son 3 haftada 2 tertip yaptım ve buzluğa attım. Sabahları midem bulanınca hoop atıyorum mikrodalgaya 2 tanesini ve indiriyorum mideye. Şu an daha iyiyim geçen haftalara göre ama öncesinde benim sabah öğlen neredeyse akşam bile yediğim tek öğün oldu.  Neyse işte bu upuzun girişten sonra tarifi vereyim, hala yapma hevesiniz kaldıysa :)

1 kg süt
Yarım su bardağı yoğurt
1 paket margarin
1 su bardağı yağ
3 yumurta (2 sarısı dışına)
2 paket yeşil dr. oetker maya
1 fincan şeker
1 tatlı kaşığı tuz

Hazırlanışı: Şekeri, ılık sütü ve mayayı karıştırıyoruz. 5 dk kadar mayanın açılmasını bekliyoruz. Daha sonra içine margarin, yağ, yumurta ve tuzu ekleyip karıştırıyoruz. Daha sonra yavaş yavaş aldığı kadar unumuzu ilave etmeye başlıyoruz. Poğaça hamurunun püf noktası kulak memesinden daha yumuşak bir hamur elde etmemiz gerektiği. Yani hamur neredeyse elimize yapışacak kadar yumuşak olmalı. Daha sonra üzerini streç filmle kapayıp en az 1 saat dinlendiriyoruz. 
1 saat sonra da istediğimiz büyüklükte hamurlar alıp içine peynir koyup şekil veriyoruz. Üzerine yumurta sürdüğümüz poğaçaları 200 derecelik fırında altı ve üstü kızarana kadar pişiriyoruz. 

Havuçlu Kek (Issız adam keki :)

Bu kek benim küçüklüğümden beri yaptığım ve severek yediğim bir tarif. Umarım sizde beğenirsiniz.

Kek:
4 yumurta
2 su bardağı şeker
2 su bardağı havuç
1 su bardağı ceviz
2 su bardağı un
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 fiske tarçın

Kreması
1 yumurta
yarım kg süt
7 yemek kaşığı şeker
3 yemek kaşığı un
vanilya
İsteğe göre 1 yemek kaşığı margarin

Kekin yapılışı: yumurtalarla şekeri 7dk mikserle çırpıyoruz. daha sonra üstüne sırasıyla malzemeleri ekliyoruz. Mikserle çırpmadan sadece spatula ile karıştırıyoruz ve daha önceden ısıttığımız 175 derecelik fırınımıza atıyoruz.

Kremanın yapılışı: Krema yapılırken öncelikle sütle yumurtayı iyice karıştırıyoruz. Daha sonra vanilya dışındaki diğer malzemeleri ekleyip karıştırıyoruz. Krema yüksek ısıda kaynamaya başlayınca altını kısıp koyulaşana kadar pişiriyoruz. Son olarak vanilyamızı ve eğer kullanacaksak margarinimizi ekleyip soğumaya bırakıyoruz.

Püf noktası: Kekin hamuru diğer keklerin hamuruna göre biraz koyu olacak.
                    Kremayı da kek soğuduktan sonra eklersek erimeyecektir.

Afiyet olsun :)

8 Şubat 2015 Pazar

Hamarat Hanımlar sitesinde çekiliş var.

Çarpı işini sevmeyen yoktur herhalde.http://www.hamarathanimlar.com/carpi-isi/item/258-isleme-besmele-pano-cekilisi.html sitesinde çekiliş var. umarım kazanan ben olurum. Sizde kazanmak isterseniz linke bakmanız yeterli.

Sevgiler :)


Daha önceki makalemde duyurmuştum bu hat sanatı Besmele panoyu bir kişiye hediye vereceğimi. Panonun detay fotoğraflarını buradan görebilirsiniz. 

Katılım için aşağıdaki adımları uygulamanız yeterlidir. 

* Blogumu sosyal medyada takip etmeniz. ( Aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz)
* Facebook, İnstagram yada Google + hesabınızdan linkli ve resimli olarak bu makaleyi paylaşmanız.(+5 hak kazanacaksınız )
* Blog sahibi bloggerlar bloglarında paylaşırsa +5 hak kazanacaktır.
* Paylaşım linklerinizle birlikte bu makale altına yorum bırakmanız. (Facebook kullanıcıları hariç olmak üzere, buradan yorum bırakamayan kişiler sosyal medya hesaplarımdan da ulaşabilir.)  

Son Katılım Günü : 28.02.2015 

Not:  Kargo tarafıma aittir. İşleme pano kullanılmamıştır. Katılım yurtiçi için geçerlidir. Çekiliş bloglarının çekilişi kabul edilmeyecektir.  Çekiliş süresinde takipten çıkan ya da sonrasında çekiliş paylaşımlarını silenler çekilişe katılımı iptal edilecektir. Random. org ile çekiliş sonucu tespit edilecek ve yayınlanacaktır.  Çekilişi kazanan 3 gün içinde dönüş yapmaması halinde çekiliş tekrarlanacaktır. 
       yedek ruloluk       tuvalet kağıtlık   

Bol şanslar. Hoşçakalın :)
Derya

27 Ocak 2015 Salı

Almanak 2014

Hepinizin bildiği gibi NTV her yıl almanak yayınlıyor. Yani geçen yıldaki en önemli olayları, göze batanları tarihsel bir sırayla bizlere sunuyor. Ben almanakları severim çünkü bana hep o yılı tekrar gözden geçirme fırsatı sunar. Bu yıl da kendi almanağımı düzenledim. Gelecek yıllarda bakıp o günleri hatırlamak için. Malum 2014 benim hiç tatmadığım duyguları tattığım, hiç görmediğim yerleri gördüğüm ve daha pek çok şeyi ilk kez deneyimlediğim bir yıl oldu.

11 Ocak 2014- ABİM EVLENİYOR - Canım abim yoğun çabalar sonucunda nihayet evlendi. Kendimden çok onun evlenmesini istedim yıllarca ve kendimden çok onun için mutlu oldum evlilik adımı attığında. Allah hep güzel günlerini göstersin ikisininde.

8 Mart 2014 - BİR AYRILIK HİKAYESİ- Eşimin İstanbul'daki işinden ayrılması ve Bahreyn'e yerleşmesi... Bugüne dair en net hatırladığım şey Atatürk Havalimanındaki ayrılma sahnemiz. Ben memlekete eşim ise Bahreyn'e gidecekti. Ben daha sonra bilmediğimiz bir tarihte onun yanına gidecektim. O gün o bilinmezlik mi, yoksa daha çiçeği burnunda evliyken ayrılmak mı beni daha çok üzdü bilmiyorum... Allah kimseyi sevdiğinden ayırmasın.

27 Mart 2014 - SINAV- 20 yıllık eğitim hayatım boyunca girdiğim en zor ve stresli sınav, evet ÖSS'de dahil. Ben genelde testlerde veya yazılı sınavlarda rahatımdır, aklıma ne gelirse yazarım. Testse kafadan atarım. Çok çok o dersten kalırım diye düşünürüm hep yani asla kasmam. Ama bu sınav başkaydı. Karşımda alanında çok çok iyi 3 tane jüri benim o güne kadar ki, 10 yıllık üniversite geçmişim boyunca öğrendiklerimi test edeceklerdi. Soruların nereden geleceğini bilmiyordum ve adımı sorsalar tereddütle söyleyecek kadar heyecanlıydım. Önce yazılı sınava girdim çok şükür başarıyla geçtim. Ardından sözlüye aldılar. Sınavda o kadar heyecanlıydım ki sesim titreyerek cevapladım her soruyu. Neticede geçtim!! Şu an bile O An ı düşündükçe seviniyorum. Nasıl bir rahatlamaydı nasıl bir sevinç... Dünyayı kurtarmış gibi, tüm insanlığa iyilik yapmış gibi büyük bir yük kalkmıştı üstümden. Benim için çok büyük insanlık içinse çok küçük bir adım atmıştım sevgili tezime doğru :) Allah tüm sınavları başarıyla geçmeyi nasip etsin tüm öğrencilere.

28 Mart 2014 - HAYAT BİR SINAV- Bir gün öncesinde zor bir sınava girmiştim ama nereden bilebilirdim hayatımda daha zorlu bir sınavın beni beklediğini, hem de ertesi gün! Sınavdan çıkıp koşarak memlekete doğru yola çıktım. Gece bindiğim otobüs 13 saat yolculuktan sonra ancak memlekete geldi. Otogardan elimde bavulumla hastaneye gittim. Biricik babamın önemli bir ameliyatı vardı. Önemini çok sonra anlayacaktım. Ben gittiğimde ameliyattaydı, yaklaşık 5 saat sürdü. Ve ilk çıktığında sorduğu sınavımın nasıl geçtiği olmuştu. Şimdi düşününce o güne gittim ve burnum sızladı yine.  Çok şükür şimdi iyi. Canım babam... Size bir şey olmasın. Allah kimseyi sevdikleriyle ve hastalıkla sınamasın.

13 Nisan 2014 - ANNEANNEMİN GİDİŞİ -  O ana kadar hayatımda en çok sarsıldığım olaydı anneannemin vefatı. Bizim evlerimiz yanyana anneannemle. Tüm küçüklüğüm onlarda geçti. Tüm anılarımda o var. Evet hastaydı, rahatsızdı, yaşlıydı ama ben asla bu şekilde gideceğini düşünmemiştim. O benim hayattan ve insanlardan sıkıldığımda sığındığım sessiz bir limandı.  Son zamanlarda alzheimer ın etkisiyle çoğu şeyi unutur olmuştu ya da alakasız şeyleri hatırlamaya başlamıştı. Bende O nu sürekli konuşturup videoya çeker sonra da izler gülerdim. Yani çoğu zaman ağız dolusu gülümseme sebebimdi. Ama gitti... Eninde sonunda hepimizin gideceği gibi.  O günden sonra o videoları açamadım, hala izleyemem, fotoğraflarına da bakamam kolay kolay. Hala memlekete gidince ona uğrayacakmışım gibi hissederim, evlerinin önünden geçerken ışıklarına bakarım, lafı geçince rahmet dileyemem hala, sağolsun derim. Sanki sağ olacakmış gibi, sanki gitmemiş gibi...  Allah canlarımızın acısını göstermesin hele de zamansız ölümleri.

21 Mayıs 2014 - TAŞINIYORUZ - İstanbul'daki evi memlekete taşıdık. Uzun ev bulma süreçleri, eksiklerin tamamlanması derken yoğun ve yorgun bir dönemdi bizim için. Koca evi 2 kişi topladık ve yine yalnız başımıza memleketteki eve yerleştirdik. Allah kimseyi yalnız bırakmasın ve ev taşıyana güç kuvvet versin :)

1 Temmuz 2014 - BAHREYN MACERASI - Zorlu geçen pek çok süreçten sonra sonunda okuldan izin aldım ve uzun bir süre kalmak üzere Bahreyn'e gittim. Orada çeşitli olumsuzluklar gerçekleşse de iş konusunda, zaman zaman istifayı düşünsem de yoğun gayretler sonucunda herşey yoluna girdi ve ben okuldan 1 yıllık ücretsiz izin almayı başardım ve dil kursuna başladım. İlk kez ailemden, arkadaşlarımdan, büyüdüğüm şehirden bu kadar uzun süre ayrı kaldım. Çok şey öğrendim, çok güçlendim. Yine de Allah kimseyi evinden yuvasından ailesinden dostlarından ayrı koymasın.

5 Kasım 2014 -  GALİBA ANNE OLUYORUM - Bu dönemi çok yazmak istemiyorum, karla karışık yağmurlu gibiydi içim. Hem aşırı mutlu hem aşırı korktuğum, çok güzel, çok başka bir duygu hissetmeye başladığım bir dönemdi. O dönemde düşündüğüm gibi bence annelik Allah ın insanlığa verdiği en büyük nimet. Tüm isteyenlere versin inşallah Rabbi'm.

25 Kasım 2014 - BEBEK GİTTİ - O günü ve öncesindeki bikaç günü hatırlamak istemiyorum ve düşünmediğim için de eskisi kadar hatırlamıyorum artık. Hiç beklemediğimiz bir şekilde, sebebini anlamadan gitti bebeğimiz. O dönem çok üzüldük ama şu an başkası yaşamış gibi geliyor tüm olanları. Bizim henüz çok küçüktü çok yeniydi herşey ama yine de çok zordu. Allah kimseye böyle acıları göstermesin.

Böyle yazmaya başlayınca ne çok şey yaşamışız geçen yılda diye düşündüm. İnşallah burada, 2015 Almanağımda güzel şeyler yazarım.
Sevgiler